Bilgilendirme!
Tüm Siparişlerde Kargo Ücretsizdir!
Propia Sivilce Ve Siyah Nokta Karşıtı Bakım Seti Alımlarına Peluş Çanta Hediye!

Akneye (Sivilceye) Sebep Olan Faktörler Nelerdir?

Sıklıkla karşılaşılan cilt problemlerinden akne (sivilce) oluşumuna sebep olan ve akne (sivilce) oluşumunu artıran faktörleri keşfedin.


1 - Hormonal Faktörler

Hormonlar büyüme ve metabolizmayı düzenlemede önemli role sahip olan, canlıların yapısında bulunan organik maddelerdir. İç salgı bezlerinden salınıp kana karışırlar.


Sivilce (akne) oluşumunu tetikleyen bir çok sebep olsa da asıl nedenin androjen hormonunun seviyesindeki artış olduğu düşünülmektedir. Ergenlikle beraber androjen hormonunun seviyesi yükselir. Yükselen hormon seviyesi, cildin altındaki yağ bezlerinin büyümesine yol açar. Büyümüş yağ bezleri daha fazla sebum üretir ve aşırı sebum, gözeneklerin tıkanmasına ve bakterilerin çoğalmasına neden olabilir.


Hormon seviyeleri ergenlik, hamilelik, regl gibi dönemlerde değişiklik gösterir. Hormonal seviyedeki bu dalgalanmalar sivilcelenmeye (aknelenmeye) sebep olabilir.


Özetle; hormon düzeylerindeki düzensizlik ve artış aşırı yağ üretimine ve kıl köklerinin tıkanmasına sebep olur. Bununla beraber yağ ve ölü cilt hücreleri tarafından tıkanmış kıl köklerinde bakterilerin artması da sivilce (akne) oluşumumunun başlıca sebeplerindendir.


2 - Genetik Yatkınlık

Her iki ebeveyniniz de sivilce (akne) problemi yaşamış ya da hala yaşıyorsa muhtemelen siz de risk altındasınızdır. Yapılan bir çalışmaya göre sivilce (akne) sorunu yaşayan kişilerin %50’sinin birinci derece akrabalarının da sivilce (akne) sorunu yaşadığını göstermektedir. 

Ailesinde, iz bırakıcı şekilde, şiddetli sivilce (akne) rahatsızlığı yaşanmış kişilerde, sivilcelerin (aknelerin) daha erken yaşta başlama ve uzun sürme olasılığı yüksektir. Bu kişilerin tedaviye erken başlaması oldukça önemlidir. Bu sebeple gerekli önlemleri alarak doğru cilt bakım rutinini uygulamak son derece önemlidir.

3 - Stres

Stresli dönemlerde sivilcelerin (aknelerin) çıktığı doğrudur. Stres sivilce (akne) oluşumunun asıl nedeni olmasa da mevcut sivilcelerinizin (aknelerinizin) artmasına ve durumunun kötüleşmesine yol açabilir. Çünkü endişe ve stres hormonal dengeyi bozabilir.
Sivilce (akne) ile stres arasındaki ilişki konusunda yapılan bir araştırmada sınav döneminde normal döneme göre uyku süresinin ve kalitesinin, yemek saatlerinin ve içeriğinin değiştiği ve stres seviyesinin yükseldiği görülmüştür. Stres seviyesi yüksek olan öğrencilerin aynı zamanda sivilce (akne) sorununu da daha şiddetli yaşayanlar olduğu tespit edilmiştir.
Bu konuda yapılan tüm bilimsel çalışmalar, düzenli seyreden stresin; sivilce (akne) ve cilt hastalıklarının alevlenmesine sebep olduğunu göstermektedir. Sivilce (akne) eğilimli bir cilde sahipseniz stresi azaltmanın bir yolunu bulmak son derece önemlidir.
Uyku düzeni de stres ve sivilceyle (akneyle) mücadelede önemli rol oynamaktadır. Uyku esnasında salgılanan melatonin hormonu bağışıklık sistemini harekete geçirerek bakteriyel enfeksiyona karşı cildi korur. Düzensiz ve kalitesiz uyku stres seviyesini artırırken sivilceye (akneye) neden olabilir.
Düzenli yapılan spor ve egzersizler de hormon ve özellikle stres seviyesini olumlu olarak etkilemektedir. Yapılan bilimsel araştırmaya göre düzenli spor ve fiziksel aktivite yapanların stres düzeylerinin, yapmayanlara göre daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Ancak spor yaparken makyajınızı çıkarmış olmanız oldukça önemlidir. Dikkat etmeniz gereken bir diğer unsur ise spor yaptıktan sonra terin deri yüzeyinden hızlıca temizlenmesidir. Mümkünse soğuk suyla terinizi temizleyebilirsiniz.

4 - Diyet/Beslenme Düzeni

Sivilcelerin (aknelerin) oluşma sebebi gözeneklerin yağ ve ölü hücrelerle tıkanmasıdır. Sanılanın aksine yağlı yiyeceklerin sivilceye (akneye) sebep olduğu net olarak kanıtlanmamıştır.
Yapılan bilimsel çalışmalar süt tüketiminin (özellikle yağsız süt) ve karbonhidrat bakımından zengin beslenme düzeninin sivilceleri (akneleri) daha da kötüleştirebileceğini göstermektedir. Fakat yeri gelmişken belirtmeden geçmeyelim; bazı durumlarda çikolata da bunların arasına dahil edilebilmektedir.
Karma, yağlı ve sivilce (akne) eğilimli bir cilde sahipseniz bol bol su tüketmek, işlenmiş gıdalardan kaçınmak, doymuş yağ tüketimini azaltmak cilde iyi gelecektir.
Cilde iyi geldiği kanıtlanmış bir diğer gıda ise doymamış bir yağ asidi olan Omega-3'tür. Vücudunuzda doğal olarak üretilemeyen Omega-3 deniz ürünleri, avokado, somon, keten tohumu ve ceviz gibi besinlerden alınabilir. Araştırmalar Omega-3 yağ asidinin vücuttaki iltihabı (enflamasyon) azalttığını göstermektedir. Tam da bu noktada Omega-3 ve Omega-6 yağ asitlerinin birbirinden farklı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Her iki yağ asidinin sağlığımız açısından farklı faydaları olsa da ayçiçeği, mısır gibi bitkisel yağlardan alınan Omega-6 enflamasyona sebep olabilir. Bu yüzden Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir beslenme programı tercih edilirken Omega-6 kaynaklarının tüketimi de azaltılmalıdır. Beslenme düzeninize antioksidan etkili A Vitamini de eklemeniz oldukça faydalı olacaktır. Havuç, balık ve koyu yeşil yapraklı sebze tüketimi de cildinize iyi gelecektir.

5 - Kozmetik Kullanımı

Temel olarak gözeneklerinizi tıkamayan, cildinize uygun su bazlı ve yağsız makyaj ürünleri kullanıyor, uyumadan önce makyajınızı temizliyorsanız bu alışkanlığınız sivilce (akne) oluşumunun önüne geçmenizde size önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan bir tanesi de kullanılan fırçaların ve süngerlerin temiz olmasıdır. Düzenli olarak temizlenmeyen makyaj fırçaları ve makyaj süngerlerinde bakteriler oluşabilir. Tekrar kullanımla birlikte bu bakteriler cildinize bulaşıp sivilce (akne) oluşumu için uygun şartları yaratmaya yardımcı olabilirler. Bu sebeple makyaj malzemelerinizi de kimseyle paylaşmamanızı tavsiye ederiz. Diğer önemli bir konu ise; uzun süre kullanılan makyaj ürünlerinde de bakteriler üreyebilir. Bu sebeple kullandığınız ürünlerin son kullanım tarihlerine dikkat etmelisiniz. 2015 yılında Londra’da Metropolitan Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre; temizlenmemiş makyaj malzemesi (fırça, sünger vb.) ve eski tarihli ürünlerde sivilce (akne), mide, bağışıklık sistemi, idrar ve solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan farklı bakteri türleri tespit edilmiştir.
Özellikle hamile ve bebeği olan annelerin bu duruma azami dikkat göstermesi gerekmektedir.
Doğru ürünleri tercih ettiğiniz sürece makyaj yapmanın herhangi bir mahsuru olmayacaktır. Makyajdan önce uygulayacağınız rutin sırasıyla cilt temizliği, kullanıyorsanız akne (sivilce) tedavisi ürünleri, nemlendirici krem, güneş koruyucu ve en son olarak makyaj ürünü olmalıdır.

Bununla beraber sivilce (akne) tedavisi için ilaç kullanıyorsanız, cildinize uygun olmayan kozmetik ve makyaj ürünlerini kullanmanız, bu ilaçların etkinliğini de azaltacaktır.

6 - İlaç Kullanımı

Genel olarak, hormonlarınızın işleyişini değiştiren bazı ilaçların kullanımları sivilceye (akneye) sebep olabilmektedir. Doğum kontrol hapları, kortikosteroidler (kortizonlar), antidepresanlar, testosteron ve lityum içeren ilaçlar sivilce (akne) oluşumunu ya da mevcut sivilcelerinizi (aknelerinizi) kötüleştirebilecek faktörler arasındadır.
Lityum ve antikonvülsan grubu ilaçların olası yan etkileri olarak sivilce (akne) oluşumu görülebilmektedir. Sakinleştirici ve öksürük ilaçlarının içinde bulunan bromür maddesi de sivilce (akne) oluşumuna yol açabilmektedir. Steroid kullanımı da hormon düzeylerini etkileyebileceğinden dolayı sivilce (akne) oluşumuna sebep olacaktır.
Kortizon kullanımlarında sivilceler (akneler) genellikle göğüs ve sırtta oluşur ancak yüzünüz de bu durumdan etkilenebilir. Bütün bunlarla beraber sivilce (akne) oluşumuna neden olan ilaçların kullanımı kesildiğinde genel olarak sivilcelerin (aknelerin) etkisinin ve sayısının azaldığı gözlemlense de sağlığınız için en önemlisi, ilaç kullanımı ve kullanımın bırakılması mutlaka bir doktor yönlendirmesiyle yapılmalıdır.

7 - Güneş

Cildin bronzlaşması, sivilceleri (akneleri) geçici bir süre için gizleyebilir ancak bazı durumlarda sivilce (akne) problemi güneş maruziyeti sonrasında şiddetlenebilir. Bununla birlikte güneşten gelen ultraviyole ışınları ciltte iltihap ve kızarıklık oluşturabilir ve bu durum cilt yüzeyinde lekelere sebep olabilir.
Eğer sivilce (akne) tedavisi görüyorsanız ilaçların cildinizi güneş ışığına karşı daha hassas hale getirebileceğini de unutmayın. Bu yüzden 10.00 – 16.00 saatleri arasında güneş ışığından kendinizi korumaya çalışın. Güneş ışığına maruz kalmadan 20 dakika önce cildinize, en az SPF 15 veya daha yüksek koruma faktörlü bir güneş koruyucu uygulayın ve sık sık tekrarlayın! Seçtiğiniz güneş koruyucunun cildinizde yeni sivilcelere (aknelere) sebep olmaması için gözenekleri tıkamayan su bazlı yapıda olmasına dikkat edin.

8 - Çevresel Faktörler

Bulunduğunuz iklim şartları özelinde sivilcelere (aknelere) yol açabilecek çok sayıda çevresel faktör vardır. Hava kirliliği, sıcak ve nemli bir ortam cildin yağ üretimini arttıran en önemli çevresel faktörlerdir.
Soğuk havalarda ise rüzgar ve düşük nem oranı cildin yüzeysel olarak su kaybetmesine neden olabilir. Cildin nem oranı değiştiğinde vücut buna karşılık savunma olarak daha fazla yağ üretir. Bu durum da sivilcelere (aknelere) neden olabilecek gözenek tıkanmalarına yol açabilir.



“Söz konusu içerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Lütfen uzman görüşüne başvurunuz”.

$(window).on('load', () => { gtmUserProperties() });